Her gün en 50 kelimelik bir şeyler yazmaya başladığımda nereye kadar gideceğimi bilmiyordum. 13 Ocak’tan bu yana her gün bir şeyler yazıyorum ve sanırım 100’den fazla yazı yazdım. Bunu yaptığıma pişman değilim, elbette çeşitli faydaları oldu. Amma velakin, her gün bir şeyler yazmak için gecenin son saatlerini zorladığımı farkettim ve bunun böyle gitmemesi gerektiğini düşünmeye başladım. 🙂
Evet, kesinlikle yazmak lazım ama küçük içerikler oluşturmak ve başkalarına kuru akıl vermek yerine, 2015 yılı başındaki hedefime dönerek, her hafta bir konuda detaylı bir yazı yazmayı planlıyorum. Araştırılmış, hikayeye dönüştürülmüş veya deneyimlerden süzülmüş şeyler yazmak.
Bu arada kitaplara daha fazla vakit ayırmak ve öğrendiğim farklı bilgileri de bloguma sürekli eklemek gibi bir niyetim var. Bu sayede farklı bilgilerin olduğu bir bilgi havuzu da oluşturmaya çalışacağım. Niyetim yukarıdaki arama çubuğunun sıkça kullanılması.
Yine saati uzattığımı farkedip burada kesiyor ve yorumlarınızı merakla bekliyorum. 🙂
Comments
Her yazında emek vardı. Keyifle okudum hepsini. Yeni projen de çok güzel olacak Allah’ın izniyle. Uzun yazılar her zaman daha çok ilgimi çekmiştir. Şahsım adına mutluyum 🙂
Musa Ünalan – Hocam nezaketin için teşekkür ederim. 🙂
Çağlar Türkal – Bazen bir cümle bile çok vakit alabiliyor. Kısa yazıları da seviyorum ama iyi bir kısa yazı yazmak belki uzun yazı yazmaktan daha zor.
Ali Yoldaş – Onu düşünüyorum da başaramadım henüz. 🙂
Burak Tuyan – Çok teşekkürler yorumunuz ve paylaşımlar için. Bence çok isabetli bir öneri oldu. 😉
Fırat, günlük yazıların gayet kısa ve hap gibiydi. Bence haftalık yazılarda da kısa tutulabilir. Yazı yazmak keyifli ama çok zaman istiyor, kendi bloğumdan biliyorum. Fazla detaya girmektense merak uyandırmak bana daha cazip geliyor 🙂
Bu işi sabah saatelerinde yapın.. Erken kalkltığınızda ilk işini bu olsun o zaman daha da kolaylaşır 🙂
Merhaba Fırat Bey,
Aslında bu soru okurlarınızdan daha fazla sizi ilgilendiriyor. Daha doğru bir söylemle: Siz ne tür yazılar yazdıkça kendinizi daha mutlu, tatmin olmuş veya fayda sağlamış hissedeceksiniz?
Kısa yazılar mı? Yoksa sizin deneyimlerinizden süzülmüş (ve sizden başkasının yazması kolay kolay mümkün olmayan) yazılar yazmak mı?
Carlos Castenada’nın (yanılmıyorsam Nevzat Erkmen çevirisiyle) sorduğu gibi:
“Bu yolda yürek var mıdır?
Tüm yollar özdeştir, bir yere götürmezler… Bu yolda yürek var mı? Varsa eğer, o yol iyidir; ama yoksa, yok bir yararı. Her ikisi de bir yere götürmez adamı; ama birinde yürek vardır, öbüründe yoktur. Birinde eğlenceli, sevinç dolu bir yolculuk yaparsın; üstünde yürüdükçe onunla bir olursun. Öbürü seni doğduğuna pişman ettirir.
Biri sana güç verir, öbürü köreltir.”
Nacizane görüşüm – yazılarınızın ve okuduklarınızın genelinden anlayabildiğim kadarıyla – bu soruya vereceğiniz cevabın sizin için önemli olabileceği yönünde.
Tabii ki bu, biraz da olayın felsefi boyutu.
Bir mühendis olarak olaya daha teknik açıdan yaklaşmak isterseniz de şu yazıyı öneririm:
https://ahrefs.com/blog/seo-strategy/
Selamlar, sevgiler. 🙂
Burak
Bence günlük 100 kelime ve haftada bir, tam detaylı bir konu-inceleme olabilir…
Söylemesi kolay ama yapması zor bir hedef bu. :))
Bana ilham oldunuz ve okuduğum bir makalede günde 1000 kelime yazan adam. Ben her sabah 100 kelime saçmalıyorum ama yazıyorum. Şuan için bunları paylaşmıyorum. Yazamadığım günlerde ise ertesi gün iki yazı yazıyorum. Bence önemli nokta, aklına gelen konuları bir köşeye not etmek ve akabinde (sabah) uçuşa geçmek 🙂